HASTA İLİŞKİLERİNDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM

Kemal Kaplan, Acıbadem Sağlık Grubu Bilgi Teknolojileri Direktörü “Sağlık portalı ile sağlığınızı dijital ortama taşıyorsunuz. Bu, kullanıcının kendi kendine karar vermesini ve özgür hareket etmesini sağlıyor.

Perakende 28.10.2016, 17:52 28.10.2016, 17:52
HASTA İLİŞKİLERİNDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM
Kemal Kaplan, Acıbadem Sağlık Grubu Bilgi Teknolojileri Direktörü

“Sağlık portalı ile sağlığınızı dijital ortama taşıyorsunuz. Bu, kullanıcının kendi kendine karar vermesini ve özgür hareket etmesini sağlıyor.”


Aslında sağlık sektörü bütün dünyada, kullanıcı teknolojilerinin geç adapte olduğu bir sektördür. Tıp bilimi alanında çok teknolojik gelişmeler vardır ama hastalar tarafında, teknolojik gelişmeler, çok da sağlık sektörünü etkilememiştir. Bu konuda en çok finansta gelişme sağlanmıştır. Hatta bu gelişmeler gelir getiren, ekonomik bir modele de oturmuştur.

Teknoloji gelişerek küçüldü ve hayatımızın her alanına girdi. Telefon dediğimiz şeyden artık yemek siparişi de veriyoruz, yolumuzu da buluyoruz. İstatistiklere göre bir akıllı telefonun üzerinde 190’a yakın uygulama var. Bu demektir ki 190 alet hayatımızdan çıkmış. Örneğin artık pusula hiç satılamıyormuş. Fiber üzerinden telefon seyrediyoruz, artık çatılarda anten yok. O kadar kanıksadık ki farkında bile değiliz. Aslında dünya değişmiş ama bu durum sağlık sektörüne yansımamış bütün dünyada.

Aslında mevzuatlar açısından da bir sıkıntı yok. Ama sağlığın kendi ekodinamiği, bu gelişmelerin sağlık sektörüne yansımasını geciktirmiş. Nedeni aslında çok da bilinmiyor.

Türkiye’de ise Acıbadem, bunun öncülerinden biri. Küçük bir semt hastanesi olarak 25 yıl önce hayatına başladığında bile teknoloji yatırımı yapmaya başlamıştır. Sektörde ilk çağrı merkezini kurmuştur. Tam anlamıyla süreçlerin teknoloji ile yönetildiği, kendi ait yazılımların yapıldığı, sağlık uygulamalarının tek merkezden yönetildiği, bir hastaneye gittiğinizde diğer bir hastanede verilerin görülebilmesini sağlayan mimariler ilk kez burada kuruldu. Buna ciddi finans ayrılması gerekti ama daha da önemlisi irade gösterildi yani üst yönetimin desteği vardır.

Böylece diğer sağlık kuruluşlarına, kamuya ve hatta Türkiye’nin yakın coğrafyasındaki birçok ülkedeki sağlık kuruluşuna model olduk. Herkes gelip sistemlerimize bakıyor, örnek alıyor. Biz de paylaşıyoruz.

“Dijitalde gelişim için; tepe yönetimin niyeti ve desteği olacak sonra kaynak ayıracaksınız ve bunu yapacak adamlar istihdam edeceksiniz. Acıbadem bunları bir araya getirmeyi başardı.”


Bu yatırımlar Acıbadem’in kendi süreçlerini iyileştirdi, teknoloji kullanımını karlılığa dönüştürdü, verileri elinde tutmasını ve bu verilerle hareket etme şansını kazandırdı ve süreçlerini kontrol altında tutmasını sağladı.Verilerin elinizde olması, öncelikle sorunları analiz etme ve optimizasyon şansını sağlıyor. Veriniz olmadan iyileştirme şansınız da kalmaz. Çoğu zaman da bir sorunu oluşmadan görme şansınız oluyor.

Şu anda, 18 hastanemizin hepsi kendi yazdığımızCerebralPlus yazılım ürünümüzü kullanıyor. Heryerde kullanılıyor ve ortak bir yapıya sahip. Örneğin Taksim hastanemizden yapılan bir veri girişi Realtimeonline olarak, 3-4 saniye sonra diğer hastanelerimizde görülebilir. Birçok tibbî yazılımlarımız da var ve bütün hepsi birbirine entegredir. Aslında en büyük başarımız da bu entegrasyondur.

“Kullanıcıların tüm sağlık bilgilerini etkin şekilde yönetmelerini sağlayan portal ve uygulamamız olan Acıbadem Online üzerinden kendinizin ve eğer izin verirlerse bütün ailenizin takibini yapabiliyorsunuz. Kendiniz,başka kurumlardan aldığınız sağlık verilerinizi de girebiliyorsunuz. Gerçek zamanlı randevu alabiliyorsunuz.”

 

Bu sistemler hastane için olduğu kadar, buradan sağlık hizmeti alan kullanıcı tarafında da önemli. Kullanıcıların tüm sağlık bilgilerini etkin şekilde yönetmelerini sağlayan portal ve uygulamamız olan Acıbadem Online üzerinden kendinizin ve eğer izin verirlerse bütün ailenizin takibini yapabiliyorsunuz. Kendiniz başka kurumlardan aldığınız sağlık verilerinizi de girebiliyorsunuz. Gerçek zamanlı randevu alabiliyorsunuz.

Odağımızda hep hastalarımız var. Onlar hem hastaneye geldiklerinde süreçlerinde rahat etsinler, hem de kapımızdan çıktıklarında da kendileri ile ilgili verilere ulaşabilsinler ve yönetebilsinler istiyoruz. Verilerine ihtiyaç duyduklarında bizi aramaya gerek kalmadan bütün tıbbî özgeçmişlerine, görüntüleme teknikleriyle alınmış görüntüleri dahil her şeye ulaşabilsinler ve hayatlarını kolaylaştıralım ve kendi sağlıklarını kendilerinin de takip etmesine olanak verelim istiyoruz.

DİJİTALLEŞME ÇAĞRI SAYISINI AZALTIYOR


Acil bir ihtiyaçları olduğunda çağrı merkezinden bir hekimden acil durum desteği alabilsinler, gerekirse ambulans çağırabilsinler. Sonuç olarak, bir sağlık portalı ile sağlığınızı dijital ortama taşıyorsunuz. Kullanıcının kendi kendine karar vermesini ve özgür hareket etmesini sağlıyor.Aynı zamanda çağrı merkezimizi de etkiliyor, çağrı sayısını azaltıyor. Böylece daha ekonomik hale geliyor.

2015 yılında sistemlerimiz kesintisiz yüzde 100 çalışmış çünkü tüm sistemlerimiz yedeklidir. Olağanüstü durum merkezimiz de var. Hiç kimse yedek sisteme geçip geri dönme kabiliyetimiz var. Acıbadem bunların hem insan kaynağına hem de teknolojisine yatırım yaptı.

Ayrıca teknolojik yatırımlarımız arasında; AStoreürünümüz de bulunuyor. AStore aslında bir cihazdır ve ilaç –malzeme yönetim sistemidir. Hastanelerde ciddi anlamda kayıp kaçaklar, kullanımdan kaynaklanan hatalar, lojistiğin takibindeki zorluklardan kaynaklanan kayıplarınız olur ve bunlar ciddi maliyetlerdir. Bunları önlemek için varolan sistemler ise aynı zamanda doğru hastaya doğru zamanda ilacın verilmesini sağlar

ABD’den gelen böyle bir sistemimiz vardıama çok pahalı ürünlerdi. Her hastaneye koyma imkanınız yok ve ayrıca bakım onarımı ve upgrade’lerini de düşünürsek toplam sahip olma bedeli çok yüksekti. Ayrıca bizim süreçlerimize göre tasarlanmamış olması da sıkıntı yaratıyordu.

Biz de dedik ki “bunu biz yapalım”. Bir AR-GE grubu kurduk. Herşeyi yeni baştan planladık. Çok zor bir işti, hatta zaman zaman vazgeçme noktasına geldiğimiz, ama sonra tekrar denediğimiz çok uzun ve heyecanlı bir süreçti ama sonuçta bütün elektronik board, mekaniği ve dış tasarımı bile ve hatta vidasına kadar bize ait olan bir ürün geliştirmeyi başardık. Türkiye’de yapılan TÜBİTAK destekli AR-GE projeleri için de iyi bir örnek oldu.

Bu ürünümüz ihtiyacımızı görmenin dışına da geçmeye başladı. Pazarlamayı hiç düşünmemiştik ama henüz ilk prototipler çıktığında bile yani biz daha duyurmamışken, talepler gelmeye başladı. Ürünümüz artık bitti ve ticarileşti. Hatta uluslararası talepler de var. Sonuç olarak teknoloji ile birlikte her şey değiştiği gibi müşteri ilişkileri yönetimi de değişiyor.

 

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@